Merter Escort Büyük Göğüslü Sinem

Merter’in o yoğun sabahlarından biriydi. Dükkanlar yeni açılıyor, sokaklar kalabalıklaşıyordu. Merter Escort Sinem, tekstil atölyesinde çalıştığı için her sabah erkenden evden çıkar, kahvesini eline alıp metroyla işe giderdi. O gün de diğer günlerden farksız başlamıştı. Ta ki metronun kapısı kapanmadan hemen önce içeri giren biriyle göz göze gelene kadar.

Elinde dosyalar, nefes nefese kalmış bir adamdı bu. Adı Arda’ydı. Gözlerinde yorgun ama içten bir sıcaklık vardı. Yan yana ayakta dururlarken bir anda metro sallandı ve Sinem dengesini kaybetti. Arda refleksle elini uzattı. “Dikkat et, bu hat hep böyle ani durur,” dedi gülümseyerek. Sinem teşekkür etti, utangaç bir tebessümle başını eğdi.

O kısa an, Sinem’in gün boyunca aklından çıkmadı. Tesadüf bu ya, ertesi sabah yine aynı vagonda karşılaştılar. Bu kez Arda elinde iki kahveyle geldi. “Birini fazla aldım, belki sen içersin,” dedi. Sinem şaşırdı ama gülümsedi, “Teşekkür ederim, kahve benim zayıf noktam,” diye karşılık verdi.

O günden sonra metro yolculukları onların buluşma noktası oldu. Her sabah aynı saatte, aynı vagonda karşılaşıyorlardı. Sohbetler uzadı, kahkahalar karıştı, sabahlar daha anlamlı hale geldi. Arda, Merter’de yeni açtığı tekstil firmasını anlatıyor; Sinem ise çocukluk hayallerinden bahsediyordu.

Bir gün Arda, Merter Escort Sinem’e “İstersen öğle arasında sana Merter’in en güzel kahvecisini göstereyim,” dedi. Sinem kabul etti. Öğle arasında küçük bir sokak arasında yer alan sade bir kafeye gittiler. Kahve eşliğinde sohbet derinleşti. Arda, “Seninle konuşmak her şeyi unutturuyor,” dediğinde Sinem’in kalbi hızla atmaya başladı.

O günden sonra aralarındaki bağ güçlendi. Artık sadece metroda değil, iş çıkışlarında da buluşuyorlardı. Merter’in karmaşasında birlikte yürürken şehir bile sessizleşmiş gibiydi. Sinem, Arda’nın yanındayken kendini güvende hissediyordu. Arda ise Sinem’in kahkahasını duymadan geçen bir günü eksik sayıyordu.

Bir akşam, Arda Sinem’i Merter’deki bir teras kafeye davet etti. Şehrin ışıkları altlarında parlıyordu. Arda cebinden küçük bir not çıkardı: “Bu şehirde binlerce insan var ama ben sadece seni fark ettim.” Sonra devam etti, “Sinem, seninle hayatı paylaşmak istiyorum.”

Sinem’in gözleri doldu, “Ben de seni fark ettiğimde, hayatın artık eskisi gibi olmayacağını anlamıştım,” dedi. O an, tüm Merter sustu sanki. Kahkahalar, korna sesleri, kalabalık… Hepsi arka planda kaldı. Sadece iki kalp aynı anda attı.

O günden sonra Sinem ve Arda, Merter’in sokaklarında el ele yürüyen bir çift olarak tanındı. Onların hikayesi, sabah metroda başlayan küçük bir tesadüfün, büyük bir aşka dönüşmesiydi.

Bugün bile, Merter metrosunda aynı saatte yolculuk edenler o vagonda birbirine gülümseyen bir çift görür. Belki Merter Escort Sinem ve Arda’dır, belki de onların hikayesinden ilham alan başka iki kalp… Ama herkes bilir ki aşk, bazen sadece bir durakta başlar.